MEDYA

İçimizden Biri: Dr. Mehmet Dudaroğlu

Card image cap

Türkiye Metal Döküm Sektörü’nün önde gelen isimlerinden EKU Fren ve Döküm Sanayi A.Ş. ve aynı zamanda Otomotiv Tedarik Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Dr. Mehmet Dudaroğlu Türkdöküm’de ağırlandı.

Mehmet Bey, söyleşimize öncelikle metal döküm sanayii ile başlamak istiyoruz. Döküm tarihsel geçmişi olan köklü bir sektör. “Yenilik ve ilerleme” ise sektörde üretim biçiminin ta kendisi diyebiliriz. Türkiye’de modern döküm sektörünün tarihini 1970’lerle başladığını düşünürsek bu 50 yıllık gelişimi nasıl değerlendirirsiniz?

Türk Metal Döküm Sektörü 1970’lerde başladığı gelişim yolculuğunu araştırarak, öğrenerek, deneyerek ve uygulayarak sürdürürken, ülkemizin 1980’li yıllarda dünyaya açılımı ile modernleşmesi de hız kazanıyor. Türkiye ihracatla büyüme politikasını benimsiyor, sanayicilerin de ihracatçı olmalarını teşvik ediyor. Bir taraftan Organize Sanayi Bölgeleri ile sanayileşme geliştirilirken (günümüzde yüzde 50 civarında üretim OSB’ler de yapılıyor), diğer taraftan “Kümelenme Modeli” ile özel sanayi bölgeleri oluşturuluyor. 2009 yılında Avrupa Birliği proje desteği ile Konya’da ‘’Döküm Kümelenmesi’’ altyapı çalışması iyi bir örnek olarak kabul görüyor.

Yatırımların teşviki, Ar-Ge çalışmalarının teşviki bölgesel kalkınmaya paralel olarak modern sanayiciliğe geçişi de hızlandırıyor. Sektörün ihracat pazarlarına açılması, uluslararası iş yapma becerisini de geliştiriyor. Teknolojik gelişmeler takip edilerek ülkeye getiriliyor, emek yoğun üretim karakteri teknoloji yoğun konuma evirilmeye başlıyor. Kapasite artışı, kalite iyileştirmeleri, müşteri memnuniyeti ve tam zamanında teslimat anlayışı ile Türkiye Metal Döküm Sektörü bugün dünyada takdir gören seviyeye ulaşıyor.

Bu 50 yıllık süreçte sektörümüz birçok zorluk ve krizlerle karşılaştı ancak ayakta kalmayı ve sürdürülebilir bir büyümeyi de hep başardı. Sektörümüz 2022 yılı rakamlarına göre dünyada 9. Avrupa’da ise 2. en büyük döküm üreticisi konumunda. Sürdürülebilir başarının sırrı sizce nedir?

TÜDOKSAD’ın yayınladığı rapora göre 2022 yılında Türkiye Metal Döküm sektörü yüzde 4,9’luk büyüme oranıyla 3,1 milyon tonluk yıllık üretim rakamına ulaşmıştır. 1970’li yıllardaki 200 bin ton yıllık üretimden bu seviyelere çıkmak sektörün dinamizmini göstermektedir. 1970’li yıllardan bugüne ülkemiz pek çok ekonomik kriz yaşadı. Biz sanayiciler bu krizlerden önemli dersler çıkardık, bir nevi bağışıklık sistemimizi ve rekabetçiliğimizi güçlendirdik. Sanayinin en eski ve köklü alanlarından biri olan dökümcülük, pek çok endüstri koluna ara malı üretimi gerçekleştirmekte olup ülkemiz ekonomisi için de yüksek öneme sahiptir.

Türk Metal Dökümcülüğü’nün gelişiminde otomotiv, inşaat ve makina sektörleri itici güç olmuştur. Devlet destekleri, coğrafi konum, Avrupa’da kapanan dökümhaneler, Çin’in pazara uzaklığı ve Avrupalı ana otomotiv üreticilerinin parça tedarikinde Türkiye’ye yönelmeleri sektör için büyük avantajdır. Gelişmiş ihracat pazarlarına kolay ulaşabilme becerisiyle dünyaya entegre olmuş Türkiye Metal Döküm Sektörü için yenilikçilik ve büyüme sürdürülebilir başarı için en doğru stratejidir. Döküm sanayicisinin azmi, başarı hırsı ve ülke sevgisinin stratejinin gerçekleşmesinde itici güç olduğunu düşünüyorum. Güncellenmiş Avrupa Birliği Gümrük Mevzuatı, Serbest Ticaret Antlaşmaları, tek rakamlı enflasyon, öngörülebilir döviz kuru, sürdürülebilir yatırım ortamıyla Türkiye Metal Döküm Sektörü’nün Dünya sıralamasında çok üst sıralara çıkacağına inanıyorum.

Mehmet Dudaroğlu

Covid-19 Pandemisini geride bıraktık. Pandemiyle birlikte üretimde en fazla konuşulan konu dijitalleşme, döküm sektöründeki dijitalleşmeyi nasıl görüyorsunuz? Dökümhane süreçlerini göz önüne aldığınızda dijitalleşme etkili olabilecek mi?

Pandemi ile dünya tedarik zinciri kırıldı, mobilite aksadı, üretimler durdu, insan kayıpları yaşandı. Süreç beklenenden uzun sürdü. Pandemi ile esnek üretim, uzaktan erişim gibi enstrümanları kullanmayı öğrendik. Tüm teknolojik imkanları kullansak da imalat sahada yapılıyor, sahayı kontrol edebilmek için gerçek zamanlı veriye ihtiyaç duyulmakta. Otomasyon ve robotik sistemleri verimli kullanmak ayrı bir beceri gerektiriyor.

Robotik sistemle donatılmış bir üretim hücresinde toplam ekipman etkinliği (OEE) seviyesinin yüzde 60 düzeyinde olması genel bir kabuldür. Bu seviyeyi yukarı taşımak için üretim operasyon adımlarında iyileştirmelerin yapılması, kayıpların giderilmesi gerekli. Tüm bunları yapabilmek için sahadan gerçek zamanlı verilerin toplanması, değerlendirilmesi ve aksiyonların alınması gerekiyor. Küçük duruşların elemine edilmesi, yeni modele geçiş (set-up) sürelerinin tekli rakamlara indirilmesi, üretim operasyon döngüsünde katma değerli işin en az yüzde 25 seviyesine çıkartılması, ürün izlenebilirliğinin sağlanması, firelerin kontrol edilebilmesi, makina ve ekipmanların sağlıklı çalıştırılması, otonom bakım, önleyici bakım, planlı bakım, enerji verimliliği, üretim verimliliği gibi konularda iyileşmelerin yapılabilmesi için gerçek zamanlı toplanan verilere ihtiyaç duyuluyor.

Nesnelerin Endüstriyel İnterneti (IIoT) vasıtasıyla sahadaki makina ekipmanlardan gerçek zamanlı olarak veriler toplanabilmekte. Bu veriler, Üretim Yönetim Sistemi’ne (MES) aktarılarak etkin üretim planlamasının yapılmasında, bekleme sürelerinin elemine edilmesinde, dolayısıyla üretim verimliliğinin artırılmasında önemli rol oynamaktadır. Nesnelerin endüstriyel interneti vasıtasıyla makina ekipmanların performansları artırılabiliyor, önleyici bakımları proaktif olarak yapılarak arızi duruşları önlenebiliyor. Kum kalıp kalitesi, maça kalıp kalitesi yüksek çözünürlüğe sahip kameralar tarafından izlenebiliyor. Benzer şekilde döküm hataları da dijital kameralar tarafından tespit edilebiliyor. Lazer optik cihazlarıyla pota aşınmalarının izlenebilmesi, indüksiyon bobin üzerindeki termal yükün izlenebilmesi artık mümkün. Ürün izlenebilirliği için QR kodlarının kameralar tarafından okunabilmesi seri üretimler için önemli bir gelişme. Sektörümüzde akıllı fabrikalara sahip olabilmek için dijitalleşme olmazsa olmazdır.

Avrupa döküm sektörünü de yakından tanıyan biri olarak Türk metal döküm sektörünün güçlü ve zayıf taraflarını nasıl görüyorsunuz?

Güçlü yönlerimiz;

  • Kurulum kapasitesi güçlü modern tesisler,

  • Uluslararası akredite kalite sertifikasyonlarına sahiplik,

  • Coğrafi dağılımın yeterliliği,

  • Genç ve yetişmiş insan gücü,

  • Uluslararası iş yapma becerisi,

  • Krizler karşısında dayanıklılık, olarak sıralanabilir.

Zayıf yönlerimiz; ’’Ar-Ge faaliyetlerinin yetersizliği, Yurt içi hammadde üretiminin yetersizliği, Sermaye yapısının zayıflığı, Otomotiv ağırlıklı pazar yapısı, İşçilik, hammadde ve enerji maliyetlerinin yüksekliği, Yatırım finansman maliyetlerinin yüksekliği ve ulaşılabilirliğindeki zorluklar, Mesleki orta kademe işgücü eğitim eksikliği’’ olarak sıralanabilir.

Mehmet Dudaroğlu

Otomotiv sektörüne ayrı bir parantez açarsak, sektördeki gelişmeleri döküm sanayi nasıl okumalı?

Otomotiv sektörünün büyümesi metal döküm sektörünün de büyümesinde önemli rol oynamaktadır. Otomotiv, metal döküm sektörü için en önemli pazarlardan biridir. Son yıllarda dünya otomotiv üretiminde ciddi bir düşüş yaşanıyor. Pandemi döneminde, tedarik zincirinin kırılması ve çip krizi ile birlikte üretimdeki düşüş en yüksek seviyeye ulaştı. Otomotive parça üreten metal döküm sektöründeki kuruluşlar bu süreci hissederek yaşadılar.

Sıfır emisyon, karbon ayak izi, yenilenebilir enerji konuları otomotiv endüstrisinin de ana gündemini oluşturuyor. Elektrikli araç üretiminin artması ile birlikte içten yanmalı motorlu araçlarda kullanılan birçok parçanın üretim adetlerinde düşüş yaşanması kaçınılmaz. Gelişime paralel olarak pek çok parça üretilmeyecek. Sıfır emisyon hedefiyle otomotiv sektörü, dayanıklılığı yüksek hafif parçalara yönelmekte. Bu talepleri karşılayabilmek için Ar-Ge ve yenilikçilik çalışmaları kaçınılmaz. Metal döküm sektörü bu gelişmeleri yakından takip ederek kendisini hazırlamalı. Otomotiv ağırlıklı pazar yapısı riskinin, başka sektörlere de yönelerek dağıtılması gerektiğini düşünüyorum. Metal dökümcülük sektörü enerji yoğun bir sektör, öz tüketimi karşılayacak yenilenebilir enerji yatırımlarını kısa sürede tamamlamalı. Emisyon azaltma konusunda gerçekçi hedefler konularak çalışmalar hızlandırılmalı.

Makro ekonomik gelişmelere baktığınızda 2023 yılı için Türkiye ve dünya ekonomisine ilişkin genel beklentileriniz neler?

Dünya bir durgunluk süreci yaşıyor. Sektörümüz için hammadde kaynağı olan Rusya ve Ukrayna savaşı, ekonomik koşullara ağırlaştırıcı bir etki yapmaya devam ediyor. Enerji ve girdi maliyetlerinin yönetilebilmesi zorlaşıyor. Dünya ekonomisi halen pandeminin etkisini üzerinden atmaya çalışıyor. Tedarik zincirindeki kırılma yeni düzelmeye başlarken, Çin-ABD ekonomik savaşı koşulları daha da zorlaştırıyor. Gizli ve açık ambargolar iş dünyasında kırılmalara, üretimde ve teslimatta gecikmelere yol açıyor.

Türkiye içinde bulunduğu ekonomik darboğazı atlatmaya çalışıyor. Sanayiciler için yönetilebilir girdi maliyetleri, üretim ve satışların devamlılığı, karlılık, finansman kaynaklarına kolay ulaşım, sürdürülebilir yatırım ortamı, yetkin insan gücüne sahip olmak çok önemli. Buralardaki bozulmalar iş dünyasını zora sokmaya başlar ki bizler bu zorlukları eskiden bugüne çok yaşadık. Sektörümüzdeki dinamizm ve tecrübe ile bu zorlu dönemi atlatacağımıza inanıyorum.

Söyleşimizin bu bölümünde EKU Fren ve Döküm’ ü konuşmak istiyoruz. Hem uluslararası hem de yerli pazara üretim yapan EKU, üretim ve yatırım açısından 2022 yılını nasıl geçirdi, 2023 yılı nasıl devam ediyor?

Üretim ve satışlar açısından başarılı bir yılı geride bıraktık. Üretimin yüzde 90’ı ihraç ediliyor. Türkiye İhracatçı Birlikleri İlk 1000 İhracatçı Firma sıralamasında 587’den 467’e yükseldik. Otomotiv İhracatçı firmaları sıralamasında ise 59’dan 43’e yükseldik. Üç vardiya çalışıyoruz. 2023 yılında gelişmiş ülkelerdeki durgunluk beklentisine rağmen satışlarımız başarılı bir şekilde devam ediyor. Bütçe hedeflerimizi ilk yarıda olduğu gibi ikinci yarıda da tutturacağımızı öngörüyoruz.

100 ülkeye ihracat yapan bir kuruluş olan EKU Fren ve Döküm, önümüzdeki döneme nasıl bir hazırlık yapıyor? Yatırımlarınız, hedefleriniz.

Kapasite yatırım teknik fizibilitesini pandemi sürecinde tamamladık. 2022 yılı son çeyreğinde dökümhane ve talaşlı imalat yatırımımızı başlattık. 2024 yılında tamamlanacak olan yatırımımızla birlikte üretim kapasitemizi yüzde 200 artırmış olacağız. Başlattığımız dijitalleşme çalışmaları ile “Akıllı Fabrika” olma hedefimizi gerçekleştireceğiz. Öz tüketim için yenilenebilir enerji yatırım çalışmalarımızı sürdürüyoruz, 2025 yılından itibaren bunu da gerçekleştireceğiz. Yeni yatırımla birlikte Avrupa’nın en büyük ağır ticari fren kampanası ve fren diski üreticisi olarak mevcut ve yeni pazarlarda büyümeye devam etmeyi hedefliyoruz.

Mehmet Bey, Türkiye’de iş alanınızla ilgili birçok sivil toplum kuruluşunda görev aldınız ve almaya devam ediyorsunuz, sektörde tanınan birisiniz, yine de okuyucularımıza sizi yakından tanıtmak isteriz. Ne zaman nerede doğdunuz, aile hayatınız ve eğitim kariyerinizden bahseder misiniz?

1956 yılı Artvin doğumluyum, Hopa’lıyım. 1976 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümünden mezun oldum. İzleyen yıllarda yurtdışı ve yurt içinde yüksek eğitimime devam ettim. İşletme Dış Ticaret eğitimimi yurt dışında, Finans temelli MBA ve İşletme Doktoramı yurt içinde çalışma hayatıma paralel olarak tamamladım. Karabük Demir Çelik Fabrikasında başladığım iş hayatımı, ilaç sektöründe imalat şef mühendisi olarak sürdürdüm. 10 yıllık profesyonel çalışma hayatı sonrası, 5 Eylül 1986 yılında EKU Fren’de çalışmaya başladım.

Evli ve iki çocuk babasıyım. Sivil toplum örgütleri içerisinde bana göre en prestijli olan iki güzide sektörel derneğimiz TÜDÖKSAD ve TAYSAD’ı eş zamanlı olarak tanıdım. Firmamız yüzde 100 otomotiv parçası ürettiği için TAYSAD’ın çalışmalarını yakından izlemeye başladım ve kısa bir süre sonra çalışmalarına katıldım. Yönetim Kurulu Üyeliği ve Başkanlığı dönemimde pek çok dökümcü firmamızı TAYSAD’a kazandırdım. Bir dönem TOBB Otomotiv Tedarik Sanayi Meclis Başkanlığı görevini yürüttüm. Gebze Teknik Üniversitesi Vakfı müteşebbis heyet üyesiyim. TAİDER kurucu üyesiyim. Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Yönetim Kurulu’nda, son 4 yılı başkanlık olmak üzere 14 yıl görev yaptım.

Tedarik sanayisinin gelişimi, sektörel sorunlar ve çözüm önerileri hakkında raporlar hazırlanması, Tedarik Sanayi Strateji Yol Haritasının hazırlanması, yurtiçi ve yurtdışı ana sanayi firmaları ile sanayicilerimizin buluşturulması, Turquality teşviklerinin tedarik sanayisini de kapsam içine alması, Eğitim Komitesinin kurulması, Ar-Ge merkezi yapılanması, aftermarket konferanslarının başlatılması, Bakım Onarım Komitesinin kurulması, bakım onarım konferanslarının başlatılması, tedarik sanayisinin marka değerinin oluşturulması, yerli marka otomotiv üretiminin gerçekleşmesi destek çalışmaları içerisinde bulundum.

Otomotiv Tedarik Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde (TOSB) ikinci dönem Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütüyorum. TOSB, TAYSAD yönetimindeki dört üye tarafından kuruculuğu üstlenilmiş, 79 üyesi olan, dünyada örneği tek OSB’dir. İhtisas OSB olarak örnek bir kümelenme modelidir.

Döküm mesleğini seçmenizde neler etkili oldu?

Yurtdışı eğitimim sonrası 1986 yılında Türkiye’ye döndüm. Dış ticaret şirketi kurdum ve ihracata başladım. EKU Fren ve Döküm Sanayi için ‘’İhracatla büyüme’’ stratejisini belirledik. 7 aylık bir çalışma sonrası Türkiye’den ilk fren kampanası ihracatını Almanya’ya yaptım. Kısa bir süre sonra diğer Avrupa ve Ortadoğu ülkelerine fren kampanası ihracatını yapmaya başladım. İhracatla birlikte üretim artışı, yatırımlar, teknoloji transferi, farklı pazarlarda büyüme derken, Karabük Demir Çelik sonrası kendimi ikinci defa metal döküm dünyasının içerisinde buldum.

EKU Fren ve Döküm’ün kuruluş hikayesini ve kuruluşundan bu yana önemli kilometre taşlarını sizden dinlemek isteriz?

EKU Fren 1962 yılında ağır ticari araç fren kampanası imalatı için Rahmi Küçük tarafından Karabük’te kuruldu. El kalıbı ve kupol metal ergitme ocağı kullanılarak dökümhanede üretilen fren kampanaları, talaşlı imalat atölyesinde üniversal tezgahlarda işlenerek satışa sunulmaktaydı.

Şirket 1967 yılında İstanbul Kartal’a taşındı. Kısa süre sonra Mercedes, MAN, Chrysler ana sanayi firmalarının tek tedarikçisi oldu.

  • 1981 İlk endüksiyon metal ergitme ocağı devreye alındı. An itibariyle metal ergitme kapasitesi 21 ton/saattir.

  • 1987 Türkiye’den ilk fren kampanası ihracatı Almanya’ya yapıldı. Şu an 100 ülkeye ihracat yapılmaktadır.

  • 1988 İlk CNC dik torna ithal edildi. An itibariyle 60 CNC dik torna ve delme tezgâhı mevcuttur.

  • 1993 Yılı sonunda ilk otomatik kalıplama hattı devreye alındı.

  • 1996 Özçelik-iş sendikası ile ilk Toplu İş Sözleşmesi imzalandı.

  • 2000 Kanada ve Amerika’ya ihracata başlandı.

  • 2002 Ağır ticari araç fren diski üretimine başlandı.

  • 2003 TOSB Organize Sanayi Bölgesi’nde 50 bin metrekare üzerine kurulu, 35 bin metrekare kapalı alana sahip tesislerine taşındı.

  • 2006 İkinci otomatik kalıplama hattı devreye alındı.

  • 2007 Demir yolları fren diski imalatı ve ihracatına başlandı.

  • 2010 Yönetimde yapılanma tamamlandı.

  • 2012 EKU Strateji Yol Haritası hazırlandı.

  • 2015 Turquality Marka Desteği Programına girildi.

  • 2017 Profesyonel yapılanma tamamlandı ve Üretken Yönetim Modeli uygulamasına başlandı. -2022 Kapasite artışı yatırımı başlatıldı.

İş hayatı dışında neler yapıyorsunuz? Hobileriniz ve özel ilgi alanlarınız ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Spor yapmak, kitap okumak, seyahat etmek.

Genç nesil sanayicilere hayatlarında başarılı olmaları için neler önerirsiniz?

Gençlerimiz aşağıda sıraladığım yetkinlikleri geliştirirlerse başarılı olacaklarına inanıyorum; Kendini iyi ifade edebilme, iyi bir eğitim ve iyi bir yabancı dil, hedef odaklılık, iş takibi, bilgi ile güncellenme, yabancı yayınları takip, etkin zaman yönetimi, etik değerler, sektörel derneklerde görev, sağlıklı yaşam için spor ve dengeli beslenme.

Sosyal Medyada Paylaş!

Bunları da beğenebilirsiniz

Card image cap
FUAR

Expo Transporte Anpact 2022’ye Katıldık

Expo Transporte Anpact 2022’de kıtadaki önemli iş ortaklarımızla bir araya geldik.

Ayrıntılı Bilgi
Card image cap

IAA Transportation Hannover Fuarını Geride Bıraktık

IAA Transportation Hannover'de paydaşlarımız ve iş ortaklarımızla bir araya geldik.

Ayrıntılı Bilgi